Gebelikte Damarda Direnç Nedir?
Gebelik gerçekleştiğinde ise kan akışı ve ihtiyacı artışa geçer. Bebeğin besin kaynağı olan plasenta ile rahim arasında sağ – sol olmak üzere iki tane atardamar bulunur. Bu damarlar plasentayı destekler, besler.
Vücutta yer alan atardamarların temel özelliği, kan ihtiyacına göre kan akım miktarını belirleyebilme özelliğine sahip olmasıdır. Gebelikten önce ve sonra kan akım hızı otomatikman değişmeye başlar. Gebelikte rahime giden kan miktarı artar. Bu artış plasenta yani bebek büyüdükçe devam eder. Kan miktarındaki artış damarların içindeki değişimlerle gerçekleşir. Damarlarda meydana gelen bu iç değişimler aynı zamanda damarda direnç değişimine yani direncin düşmesine sebep olur.
Gebelikte damarda direnç düşmesi iyi ve olması gereken bir düşüştür. Direnç düşmesi, rahim ve plasentaya giden kan miktarının artması anlamına gelir. Direncin yüksek olması kan miktarının çok az olmasını, düşük olması ise kan miktarının yüksek olmasını ifade eder. Gebeliğin başında kan akış miktarı minimum seviyedeyken gebeliğin 24. Haftasına kadar direnç yükselişe geçer ve kan miktarı artar.
Gelişmiş bir teknoloji yöntemi olan renkli doppler, gebelikteki damar dirençlerinin düşüş ve yükselişlerini incelemede mükemmel sonuçlar verir. Riskli gebeliklerde damar direnci renkli doppler ile detaylı incelenerek gerekli önlemlerin alınmasını sağlar.
Gebelikte damar direncinin düşük olması;
- Rahim içi gelişme geriliği riskini azaltır.
- Preeklampsi* olasılığını düşürür.
Preeklampsi, hamilelikle alakalı tansiyon artışı ve idrarda protein kaybı oluşturan tıbbi bir problemdir. Gebelikte damarda direnç düşüşü olması bu riskin minimum seviyede kalmasını sağlar.
Gebelikte damar direncinde yükseliş varsa yani plasentaya yeterli seviyede kan gitmiyorsa, gebelik riske girer ve daha yakından, daha detaylı gebelik takibi yapılır. Plasentayı besleyen iki atardamardan yalnızca birinde damarda direnç varsa yine bebeğin az kilo alması, zayıf doğması gibi çeşitli riskler öne çıkar. Damarda direnç genellikle ilerleyen haftalarda kendiliğinden ideal seviyeye ulaşır. Bu nedenle gebelik takibi dikkatle yapılır. Bazı durumlarda ise ilaç tedavisi uygulanır.