Hamilelik Dönemi Depresyon ve Tedavisi
Kadın Olmak ve Depresyon
Yapılan araştırmalara göre tüm toplumlar baz alınarak inceleme yapıldığında kadınların erkeklere göre depresyona daha yatkın olduğunu ortaya çıkarmıştır. Kadında depresyon etkilerinin daha şiddetli yaşanmasında kadının;
- Biyolojik yapısı
- Ruhsal özellikleri
- Karakteri
- Toplumdaki yeri
- Problemlere bakış açısı
- Ailesindeki rolü çok önemlidir.
Şikâyetleri ile tek başına savaşamayan kadınlar erkeklerin aksine daha çok birilerinden yardım isterler. Bunun için uzman kişilere dertlerini anlatan kadınlar yardım almaktan hoşlanır fakat erkekler için durum bunun tam aksidir. Kadınlar ailelerinde genellikle hem çocuklarına hem de çocuklarına karşı daha fazla sorumluluk sahibidir ve bu yüzden meydana gelen olaylar onları erkeklerden daha fazla etkiler.
Hamilelik ve Depresyon
Bebeğin anne rahmine düştüğü gün anne adayı, ebeveyn ve sorumluluk sahibi olmuş demektir. Hayatının en özel dönemi olan gebelikte anne adayı bebeği ile çıkacağı upuzun yolun ilk adımlarını atar. Bu dönemde anne adayı duygularını çok daha yoğun yaşar. Olumlu yönde yaşanan bu duygu yoğunlukları zaman geçtikçe ve hormonların değişmesi ile olumsuz etkilerin oluştuğu dönemlerle sonuçlanır. Her geçen gün daha fazla sorumluluk altına giren anne adayında depresyon belirtileri izlenir.
Depresyonun kadınlarda görüldüğü yaşlar genel olarak 25-44 yaş arası zaman dilimidir. Gebelik öncesinde depresyon sorunu yaşayan bir kadının hamilelikte de bu sorunla karşılaşması şaşılacak bir durum değildir ve depresyona girme olasılığı çok yüksektir. Fakat gebelik belirtileri ile depresyon belirtileri birbirine karıştırılmamalıdır. Gebelikte her anne adayında ortak olan sorunların başında, duygusallık, alınganlık, yorgunluk, uykusuzluk ve kilo kaybı meydana gelir. Bu belirtilere benzeyen depresyon belirtileri yüzünden anne adayının bu hastalığa kapılıp kapılmadığını anlamak oldukça zordur.
Genel olarak gebelikte depresyon ilk 3 aydan sonra ortaya çıkar. Bu yüzden anne adayı çevresindeki kişiler tarafından yakından takip edilmelidir. Anne adayında kesin depresyon tanısı koyabilmek için duygu değişimlerine bakmak gerekir. Anne adayı en az 15 gün hayattan zevk almıyor gibi davranırsa ya da karamsar ve sürekli isteksiz olursa büyük ihtimalle depresyondadır. Depresyonun en büyük nedenlerinden biri bebek için oluşan kaygılardır.
Buna ek olarak anne adaylarının genelinde vücudun çeşitli yerlerinde nedeni belli olmayan ağrılar meydana gelir. Bu ağrılar arasında mide ağrısı, baş ağrısı ve karın ağrısı görülür. Anne adayının depresyona girmesine zemin hazırlayan durumlardır. Gebelik döneminde depresyon nedeniyle %40’a yakın anne adayı kendi öldürme eğiliminde bulunur.
Nedensiz şekilde oluşan bebeği kaybetme korkusu ya da sağlığının kötü olacağı korkusu anne adayını depresyona sokabilir. Daha önce düşük yapan kadınlarda strese bağlı olarak depresyon sık sık görülür. Hamilelik döneminde depresyondan korunmak için alkol ve sigara kullanımı en aza indirilmelidir. Çünkü bu alışkanlıklarda depresyonu tetikler. Hamilelik sırasında meydana gelen depresyona hamilelik sonrasındaki depresyon kadar rastlanmaz.
Uzman hekimler sayesinde gebelikte depresyon kolaylıkla çözümlenebilir ve anne adayının daha sağlıklı şekilde gebelik geçirmesi sağlanabilir. Yapılan muayene sonrasında terapi ya da uygun görülürse ilaç ile tedavi yapılır.