Hamilelikte Akdeniz Anemisi
Akdeniz anemisi yani talasemi bir kan hastalığıdır. Bu hastalığa neden olan ise kandaki alyuvarlar ile oksijen taşıyan hemoglobinin yapısındaki bir bozukluktur. Talasemi alfa ve beta olmak üzere iki grupta inceleniyor. Çiftlerden birinin ya da her ikisinin de Akdeniz anemisi hastası ya da taşıyıcısı olduklarını biliyor olmaları bebeğin sağlıklı doğması ve bu rahatsızlığı taşımıyor olması açısından büyük önem taşıyor.
Çünkü gelişen teknoloji sayesinde tüp bebek merkezlerinde sağlıklı embriyolar tespit edilebiliyor ve klasik tüp bebek yönteminde olduğu gibi bu sağlıklı embriyolar kadının rahmine yerleştiriliyor. Bu sayede bir yandan çiftin bebeğinin Akdeniz anemisi hastası olarak doğması engellenirken diğer yandan hastalığın gelecek nesillere aktarılmasının da önüne geçilmiş oluyor.
Bebeğin hastalığa sahip olması durumunda ise doğduktan çok kısa bir süre sonrasında ciddi bir tedavi sürecine alınması gerekebiliyor. Düzenli periyotlar halinde kan naklinin yapılması gerekebildiği gibi 10 yaşına geldiğinde kemik iliği nakli yapılabiliyor. Aslında pek çok hastada gerçekleştirilen kemik iliği nakli ile bu hastalığın tamamen ortadan kaldırılabildiği de bilinir. Ancak yine de kemik iliği nakli % 100 çözüm olarak gösterilemiyor.
Hamilelikte Akdeniz Anemisi Testi
Akdeniz anemisinin mevcut olup olmadığı artık yapılan basit bir kan testi ile anlaşılabiliyor. Hatta yapılan yasal düzenlemeler ile her çiftin evlilik öncesinde bu testi yaptırması zorunlu kılındı. Hemoglobin elektroforezi olarak adlandırılan test bu rahatsızlığın mevcut olup olmadığını, özellikle de beta talasemi hastalığını ciddi düzeyde saptayabiliyor. Alfa olan tür ise daha zor teşhis edilebilen bir talasemi türü olarak yorumlanıyor.
Çiftlerin her ne kadar yasal olarak zorunlu olmasa da aslında tam kan sayımı testi yaptırmasında büyük fayda görülüyor. Çünkü nedeni anlaşılamayan bir kansızlık rahatsızlığı saptandığında bu durum alfa talasemi belirtisini düşündürebiliyor. Haliyle çiftlerin bebek öncesi tedaviye alınmaları, daha sağlıklı bir gebelik sürecinin geçirilmesi ve bununla beraber hastalık hakkında bilgilendirilmeleri mümkün olabiliyor.
Gebelikte Akdeniz Anemisi Taşıyıcılığı
Talasemi taşıyıcılığı da bulunan bir rahatsızlık. Anne veya baba Akdeniz anemisi olmayabilir. Ancak taşıyıcı olabilir. Hem anne hem de baba Akdeniz anemisi taşıyıcısı ise bu çiftin bebeğinin talasemi hastası olarak doğma olasılığı % 25 ile ifade ediliyor. Bebeğin talasemi majör olasılığı % 25, Akdeniz anemisi taşıyıcısı olarak dünyaya gelme olasılığı da % 50 olarak görülür. Bu teşhis hamileliğin 3. ayı icinde konulabiliyor.
Hamilelikte Akdeniz Anemisi Tedavisi
Bebekte hastalığın olup olmadığı hamileliğin sekizinci haftası ile yirmi ikinci haftası arasındaki bir dönemde bebekten doku örneği alınması sureti ile teşhis edilebiliyor. Eğer bebek Akdeniz anemisi taşıyıcısı ise sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürebileceği için bu durum herhangi bir sorun teşkil etmiyor. Ancak bebeğin hasta olarak doğacağının anlaşılması üzerine yine erken bir dönemde bebeğin tahliye edilmesi hekimler tarafından öneriliyor. Gelecek nesillere hastalığın aktarılmasının önüne geçilmesi mümkün olabiliyor. Örneğin Kuzey Kıbrıs’ın hem Türk hem de Rum kesiminde, İngiltere’de, İtalya’da, Yunanistan’da ve daha pek çok ülkede hastalık bu yöntemle sıfırlandı.