ITB Hastalığı Nedir?
Merhabalar...
Geçtiğimiz haftalarda yaşadığımız acı olay hayatımızın yönünü değiştirdi. Öncelerinde keyifle, mutlulukla geçirdiğimiz 4 ay şimdilerde maalesef yerini tedirgin endişeli günlere bıraktı.
4 ayımızı yeni doldurduk.. İnanılmaz gazlı ve bol ağlamalı bir 2,5 ay geçirdik. Yavrum ağlamaktan helak oldu. Tabiki ne denediysek kar etmedi :) İnsan ise yaramayacağını bilse de yine de umutlanıyor ya ???? İşte böyle umut dolu zamanlara bir de aşılar eklenince daha da zorlanıyor insan.
2. Ay aşılarımızı olduktan hemen sonra, kızımın yüzünde deri altında benek benek, toplu iğne ucu kadar kan oturmaları oldu. Deri üstünde olsa alerjik bir durum dersin. Fakat derinin altında ve resmen kan oturmuş gibi. Doktorumuza resmini çekip gönderdim hemen, alerjik bir durum değildir çok ağladı mı diye sordu. Ağlamak ne demek, ortalığı yıktı. Kılcal damarların gelişim süreci ondan olmuş olabilir 3-4 gün bekleyelim, geçmez ise kan tahlili yaparız dedi. Fakat geçti kendiliğinden 3 gün içinde. Önemsemedik. Çünkü doktorumuz da önemsememişti..
3. Ayımızda rotatek aşımızı olduk. Zaten kritik bir aşı. Anne olarak, sorumluluk aldığın, olsa korktuğun, olmaz ise içinin rahat etmeyeceği bir karardır Rota Virüsü aşısı (bkz: gebelikveannelik.com/rota-virus-asisi ) yaptırdık. Allahtan ki ağızdan veriliyor. Benim minnakım seve seve yaladı, 2 gün sonra yine çoook ağlamalı bir anın ardından fark ettim ki.kızımın yüzünde yine o ufak kan oturmalarından var, fazlaca değil. Geçer dedim. Ki bu sefer doktoruma bile yazmadım. Ağladı nasılsa diye düşünüyorum.
Bu sırada Mevlüdümüz oldu. Gelen giden, kızımı seven, kucağına alan, öpen bir sürü insan. Ertesi gün yüzündeki kırmızılıklar çoğalmıştı. Hatta vücudunun bazı bölgelerine de ulaşmıştı. Önemsemedim. Nazar değdi sanırım, geçecek dedim. Ama içime bir kurt düştü.
3 gün sonra hala oradaydılar. Hatta renkleri de iyice koyulaşmıştı. Çok endişeliydim. Ama eşim, annelerim saçmalama bir şey yok bunda dedi. Çünkü ben her defasında evham yapan, kızını şimdiye kadar ufak sebeplerden ötürü pek çok doktora götürmüş evhamlı bir anneydim. Bu sefer onları dinleyecektim (maalesef)
Totalde 10 gün olmuş ve deri altındaki döküntü dedikleri o kan lekeleri artık bacaklarında hatta ayaklarının altındaydı. Geçmiyordu. Bir şey vardı. Artık doktoruma sormalıydım. Hocam bir kan testi yaptırın dedi.
Ertesi gün, güle oynaya , kızımı öpe koklaya çıktım evden ve eğlenerek kanımızı verdik. Sonuçları merak ediyorum ama içim de rahat nasılsa bir şey çıkmayacak...
10 dakika bile olmadan kendi doktorum beni aradı. Ve şöyle başladı söze "Hocam, şimdi kızınızı sıkı sıkı tutuyorsunuz, hiç bir yere çarpmamaya özen gösteriyorsunuz. Evinize gidiyor bir kaç günlük eşya alıp doğru Uludağ Üniv. Tıp Fakültesi Hematoloji Acil''e gidiyorsunuz. Trombositiniz çok ama çok düşük" dedi. Doktorun söylediklerini hayal meyal hatırlıyorum. "İç kanama riskiniz var, kanama olursa kan pıhtılaşmayacak maalesef dedi. Peki nedir bu, ne sebep olmuştur diyebildim. Hocam en iyi ihtimalle aşı kaynaklıdır, en kötü ihtimalle lösemidir" dedi .. Yazmayacağım.. Yaşadıklarımı, o ani gözünüzde canlandırın ve anne olarak siz beni hissedin...
Acile gittiğimizde , normalde 100.000 - 400.000 arasında olması gereken trombositler 3000 olduğu için iki doktor eşliğinde gözlem odasına girdik. BİRİ ÇARPARSA YA DA BİR YERE ÇARPARSAM KANAMA RİSKİMİZ VAR VE DURDURAMAZLAR(MIŞ) :(
Saatlerce kan alındı, Hemogram yayımı yapıldı.. Profosörlerden gelecek olan cevap beklendi. Lösemi ya da Kemik iliği kanseri değildik Ama ITB denilen bir rahatsızlıktan şüpheleniyorlardı.
Peki ITB Hastalığı Neydi? Ne demekti?
Yatırdılar bizi hastaneye. O gece gelen doktor şöyle bir açıklama yaptı. Şu an yaşadığınız şeyin adı "Trombositopeni" yani ani trombosit düşüklüğü ve nedeni belli değil. Nedenini bulmaya çalışacağız bunun için pek çok kan tahlili yapılacak her şey araştırılacak fakat nedensiz de olabilir. Bazen nedensiz trombosit düşüklükleri yaşanır. Bu rahatsızlık öldürmez ama hayat boyu dikkat etmeyi gerektirir. Fakat ne olduğumuzu sonra anlayacağız dedi.
Öğlen 1 de kanlı canlı evden çıkmış çocuğum, gece 1 de hastane odasında ne olduğumuzu bilmediğimiz bir hastalık teşhisi ile serum alıyordu ve henüz 4. Ayı dolmamıştı.
Trombosit yükseltilebilmesi için çeşitli tedaviler uygulanıyor. Ama en acil yöntem IVIG uygulaması. Yani damardan verilen kan hücreleri. Hastanın bu tedaviye ilk aşamada cevap vermesi bekleniyor, vermez ise streoid denilen ilaç tedavisi var. Her şey deneniyor ve hala trombositler yükselmiyor ise hastanın dalağını almaya kadar gidiyor ki bu %90 etkili fakat en son aşamada uygulanan bir yöntem ..
O gece IVIG uygulaması için anne baba olarak bizden imza almaya geldiler. Hayatlarında böylesi ciddi bir durumla karşılaşmamış hele ki evladı için o kağıdı imzalayacak yeni anne baba için dayanılası zor bir andı.
Bir sürü riski var. Böbrek yetmezliğinden, ani soluk durmasına kadar. 4 saat içinde onu kaybedebilirdik.
İlaç 4 saatte dozu arttırılarak verilecekti. Önce vücut alıştırılıyor son saatte yoğun olarak vücuda kan hücreleri gönderiliyor. 4 saatin sonunda yavrum alerjik reaksiyon gösterdi ilaca. Her tarafı kabardı. Kıpkırmızı oldu. Hemşireleri çağırdık hemen, alerji iğnesi yaptılar. Hani şu 2 gün araba kullanmayın dedikleri.
Yavrum o iğneyi alır almaz perişan oldu. Gözleri bir değişti, bakışlarında anlam yok, vücudu pelte. Uyudu. İyi ki uyudu Asıl şimdi başlıyordu. Sonuçları 12 saat içinde alacaktık ve yükselip yükselmeyeceğini görecektik.
Doktorumuz sabah geldiğinde, gayet ılımlı bir şekilde şöyle bir açıklama yaptı: İlk olarak 2. ay aşılarınızdan sonra ortaya çıkmış ve son olarak yine rota virüsü aşısından sonra belirmiş. Bebeklerin ilk 6 ayında nedensiz trombosit düşüklükleri yaşanabilir, aşi kaynaklı olabilir, herhangi bir enfeksiyon vardır ondan olabilir, son zamanlarda grip nezle olmuştur ondan kaynaklanabilir... Bunlar iyi ihtimaller. Ama lösemi, kemik iliği kanseri de buna sebep olabilir ya da kötünün iyisi ITB ( nedeni belli olmayan trombosit düşüklüğü) hastalığı da sebeplerden biridir . Sizin için ise aşı kaynaklı olduğunı düşünüyoruz inşallah en geç 1 sene içerisinde her şeyi atlatmış olacağız dedi. Fakat aşı kaynaklı olup olmadığını da alacağımız tahlil sonuçları ve bundan sonraki 6 ay içerisinde göreceğimiz trombosit sayımlarınız belli edecek.
Yani .. Aşı kaynaklı ise akut , fakat hala düşmeye devam ederse kronik bir İTB hastası olacağız ..
İlk 12 saatte 51.000 e yükselmişti sonuçlarımız ... Ertesi gün 111.000.
Hastaneden çıktık. Evimizdeyiz. Şu an için normal hayatımıza devam etmemizi söylediler. Önümüzdeki aşılar ve sonrasında ki kontroller gösterecek ne yaşayacağımızı. Çok zor bir süreçteyiz. Ne olduğumuz ve ne olacağımız belli değilken kuzum gülücükler saçıyor etrafına.
Eğer ITB hastası isek bildiğim kadarıyla dikkat edilecekler!
En ufacıcık bir çarpma ya da yaralanmada vücutta kırmızılıklar ve morluklar oluşuyor ve bu durumda hastaneye gitmek gerekiyor.
Grip veya nezle olmamak gerekiyor çünkü trombosit sayısını ciddi oranda etkilediği için vücudun bağışıklık sistemi çöküyor ve normal insanlar gibi atlatmıyorlar bu basit hastalığı, hastaneye yatmak gerekiyor.
Diş rahatsızlıklarında doktor kontrolünde olmak gerekiyor. Çünkü kanama normal insanlar gibi durmuyor. Daha uzun sürüyor.
Herhangi bir sebepten ötürü oluşan burun kanamalarında doktora gitmek gerekiyor maalesef :(
Ömür boyu bir yere çarpmayacak, düşmeyeceksin.
Düşünsenize. Benim bebeğim 3-4 ay sonra emekleyecek, yürümeye başlayacak. Nasıl engel olurum?
Bir İTB hastası arkadaşım der ki .. Öldürmüyor ama süründürüyor, Kendisi doğum bile yaptı şimdi bir çocuğu var. Arabasını kullanıyor, normal bir yaşam sürüyor. Ama hep endişe ve vücudu morluklar içerisinde.
İTB Hastalığı teşhis edilebilen, tedavisi olan bir hastalık mı?
Bebeklerde; ailelerin erken teşhisi ile bu hastalık %80 tedavi edilebiliyor. Geç yaşlarda fark edilirse kronikleşebiliyor maalesef.
Düşünsenize. 2 ay aşısını yaptırıyorsunuz. Bebeğimin ateşi çıkmadı diye sevinirken; bir verem aşısı çocuğunuzun neredeyse ölümüne sebep olabiliyor. Profosörün dediğine göre her 23 bebekten 12 sinde görülen bir rahatsızlık fakat henüz insanlar tarafından bilinmiyor.
Bu yüzden yazdım ..
Bebeğinizin en ufacıcık bir lekesi dahi olsa ciddiye alın ne olur. Bilmediğimiz o kadar ciddi hastalıklar var ki.
Böyle bir şeye rastlarsanız nolur hemen doktorunuza başvurun ...
Sevgiyle ve sağlıkla kalın,
Sena E***** G*****
NOT: Kanda trombosit düşüklüğü hakkında bilgi sahibi değilseniz "Kanda Trombosit Düşüklüğü Nedir?"başlıklı yazımızı inceleyerek bilgi sahibi olabilirsiniz.