Kadın Psikolojisi

Kadınlar tüm yaşantıları boyunca erkeklere nazaran daha hassas davranırlar. Gerek bedensel gerek zihinsel gelişim bakımından erkeklerle ortak yanları olsa da psikolojik bağlamda bu durum her zaman farklıdır. Bu duruma kadının ikinci plana itilmesi gibi geçmişten gelen yanlış geleneksel kalıplarda etken olur. Kadın psikolojisi olgunluğa erişinceye kadar duygusal bağımsızlığa ulaşmak ve bedensel değişimini kabul etmek üzerine çalışır. Bu amaçları doğrultusunda içinde bulunduğu her gelişim döneminde psikolojik çıkmazlar ve sorunlar yaşayabilir.

Kadının evlenmesiyle birlikte psikolojik alanı da genişler. Evlilik öncesi bedensel, ailevi ve okul yaşamı üçgeninde şekillenen psikolojik yaşam evlilik sonrası kadının yaşamında büyük farklılıklara yol açar. Kadın bu noktadan sonra sadece kendi psikolojisini irdelemez aynı zamanda eşinin ve eşiyle olan birlikteliğinin psikolojisinden de sorumlu olur. Evliliğin devamında ise aile bireylerinin artmasıyla psikolojik sorumluluk aile kavramıyla birleşerek devam eder.

Hamilelikte Kadın Psikolojisi

Aslında hamilelik döneminin bir psikolojik bir de bedensel olmak üzere iki boyutu vardır. Anne adayının anne olacağını öğrenmesinden itibaren duygularında ve düşüncelerinde farklılık meydana gelir. Bu da dolayısıyla psikolojisinde yeni bir döneme kapı aralar. Anne adayı gebeliğin ilk dönemlerinde her ne kadar anne olma heyecanıyla mutlu olsa da bir süre sonra başlayan rutin kontrollerden sonra bebeğin sağlıklı olup olmaması üzerine düşünmeye başlar.

İşte tam da bu noktada sonra anne adayında dikkat edilmelidir çünkü bazı hamile kadınlar gerek kişilik özellikleri bağlamında gerekse doktorun söylemiş olduğu küçük önerlerde panikleyerek stresli gebelik geçirirler. Stresin en az düzeyde azaltılarak rahat bir gebelik geçirilmesi hem annenin hem de bebeğin sağlığı açısından büyük bir önem taşır. Bu nedenle gebelik boyunca olabildiğince rahat ve stresten uzak bir dönem geçirmeli ve küçük sorunlara takılı kalmamalısınız.