Sezeryanla Doğum Hangi Durumlarda Zorunludur?
Her ne kadar normal doğum sezeryana göre daha sağlıklı bir yöntem olsa da, bazı durumlarda sezeryan yapılması gerekebiliyor. Sezeryan doğum kararı yapılan muayene sırasında verilebildiği gibi, doğum eylemi başladığında yaşanan problemlerden kaynaklı olarak da verilebilir. Bebeğin ve annenin sağlığını riske atacak bir durumun oluşması halinde sezeryan doğum zorunlu hale gelecektir. Bebeğin vücudu anne karnından çıkana kadar, doğum eyleminin hangi aşamasında olunursa olunsun doktorun gerekli görmesi halinde sezeryan uygulanabilir.
Doğumun Başlatılması Girişimlerinin Başarısız Olduğu Durumlarda;
Anne adayında beklenen doğum eylemi çeşitli sebeplerle başlamamış olabilir. Bu durumda anne adayının rahim ağzını olgunlaştırmak için çeşitli ilaçlar verilir. Süreci hızlandırmak için kullanılan en genel yöntemlerden biri de suni sancı. Suni sancıya rağmen doğum eyleminin başlamadığı durumlar da meydana gelebilir. Bu anda ise tek seçenek tabi ki sezeryan.
Doğum Eylemi Başladıktan Sonra Sezeryan Kararı Verdiren Durumlar;
Gebelik sürecinde düzenli olarak kontrol altında olan anne adaylarında normal doğumu engelleyecek bir hususun olması bu muayeneler sırasında belirlendiği için doğum eylemi başlatılmadan sezeryan işlemi
yapılır. Genel olarak anne adaylarında normal doğumu engelleyecek unsurlar söz konusu olmadığı için normal doğum uygulanır, ama bebeğin doğumu esnasında yaşananlar normal doğum yerine sezeryan kararı verilmesine neden olabilir.
Normal doğum yapmayı düşünen, düzenli olarak kontrollerine giden ve hiçbir olumsuz durumu olmayan anne adayı doğum eylemi başladığında aşırı sancılanabilir. Sancı giderek artıyor olmasına rağmen rahim ağzında tam açılma söz konusu olmazsa doğumun birinci evresinde de sezeryan kararı alınabilir.
Sezeryan Gereken Durumlar
Doğum Kanalına Girişte Sorun Olursa;
Bebeğin doğum kanalına giriş şekli doğum eyleminin değişmesine neden olabilir. Bebeğin doğum kanalına girmesi artkafa bölgesinin kılavuzluğunda olur. Bu başın en ufak çevresinin doğum kanalına girmesine anlamına gelir ve rahat bir şekilde ilerleyiş sağlanarak doğum gerçekleştirilir, ama artkafa bölgesinin dışında kanala giriş söz konusu olursa doğum kanalında ilerleyiş sorunlu hale gelir. Böyle durumlarda en sağlıklı yol sezeryan uygulaması olur.
Bebek yüz bölgesinin kılavuzluğunda da kanala girebilir. Bu şekilde bir giriş söz konusu olursa doğum eylemi uzmanların kontrolünce ilerler. Yavaş bir ilerleyiş olsa da doğum normal bir şekilde gerçekleşir. Yüz ve artkafa dışında bir bölgenin kılavuzluğunda kanala girdiğinde doğum zorlaşır, hatta bazen vijanal yoldan doğum hayati risk bile taşıyabilir.
Bebeğin alın bölgesinden kanala girmeye çalışması başın en geniş kısmından ilerlemesi anlamına gelir ki, bu doğumu çok fazla zorlar. Bununla birlikte yüksekte düz duruş adı verilen bir pozisyon söz konusu olduğunda da doğum imkansız hale gelir. Yüksekte düz duruş genel tabirle bebeğin doğum kanalına girmek istemediğini gösterir. Bebek doğum kanalına girmediği için vajinal yoldan doğum gerçekleşmez.
Birinci Evrenin Uzaması
Doğumun birinci evresinde rahim ağzındaki açıklık istenilen şekilde ilerleyiş göstermiyor olabilir. Doğumun gerçekleşmesi için yeterli açıklık söz konusu olmadığında ve kasılmalar düzensizleştiğinde açıklığın sağlanması için anne adayına oksitosin verilir. Rahim kaslarında oluşan zayıflama oksitosine karşı beklenen etkinin görülmesini engeller. İlaca olan bu duyarsızlık sonucunda rahim ağzında gerekli açıklık bulunmuyorsa sezeryan ile doğuma karar verilir.
Anne adayının çatı yapısı bebeğe göre dar olabilir. Böyle durumlarda bebeğin doğum kanalına girişi zorlaşır ve doğum için istenilen açıklık oluşmaz. Söz konusu durumda doğum öncesinde doğumhanede yapılan muayene sırasında anlaşılabilir. Anlaşıldığı takdirde direk olarak sezeryan işlemi yapılır, ama anlaşılmadığı durumlar da vardır. Çatı darlığı muayene sırasında değil de doğum sırasında anlaşıldığında doğum eylemi başlatılmış olmasına rağmen ilerleyiş görülmez. İlerleyişi sağlamak için yapılan işlemlere rağmen istenilen sonuca ulaşılamadığında vajinal doğum değil, sezeryan ile doğum uygun görülür.
Bebekte Sıkıntı Ortaya Çıkması
Anne karnındaki bebeğin sağlıklı ilerleyiş gösterdiğini belli eden durumlardan biri de kalp atışı. Gebeliğin herhangi bir aşamasında bebeğin kalp sesinde değişiklik olabilir. Kalp seslerinde bozulma ve düzensizleşme anlaşıldığında anne adayı sol yanına yatırılır, oksijen ve sıvı desteği verilir. Yapılan oksijen ve sıvı desteğinin ardından bebeğin kalp sesi yeniden eski haline dönebilir.
Bebeğin kalp sesinde yaşanan sıkıntı oksijen ve sıvı desteği ile çözümlenmiş olmayabilir. Böyle bir durumda bebeğin vajinal yoldan dünyaya gelmesini beklemek hayati risk ifade eder. Bebeğin kalp sesi düzenlenemediğinde sezeryan doğum yapılması kararı alınır.
Kordon Sarkması
Bebeğin dünyaya gelmesi için amniyon zarının açılması sırasında bebek doğum kanalına girmeden göbek kordonu vajinaya doğru kayabilir. Rahim ağzından geçerek vajinaya kayan ve hatta vücut dışına çıkan göbek kordonu nadir, ama kadın doğumunda karşılaşılan en acil durumlardan biridir. Göbek kordonu sarktığında bebeğinde de doğum kanalına girmesi kanalı sıkıştırır ve içerideki kan akımı durur. Söz konusu durum meydana geldiğinde bebek kaybedilebilir.
Kordon sarkması genel olarak erken doğumlarda sık görülür. Doğum eylemi sırasında su kesesi doktor tarafından açıldığında da kordon sarkması meydana gelebilir. Kordon sarkması tanısı muayene sırasında doktor tarafından elle hissedilebildiği gibi, vajina dışından da gözle görülebildiği şekiller meydana gelebilir.
Doğum sırasında kordon sarkması meydana gelirse acil müdahale gerekir. Doğum kanalına giren bebeğin kordona dolaşarak boğulmaması için doktor tarafından elle içeri itilir. Bu şekilde zaman kazanılır ve sezeryan şartları acil olarak sağlanarak doğum gerçekleştirilir.
Bebeğin Doğum Kanalına Sıkışması
Doğum kanalının tam ortasında yer alan dikensi çıkıntılar bebeğin doğumunu zorlaştırabilir. Rahat bir geçiş sağlaması için ön-arka doğrultuda doğum kanalına girmiş olması gerekir. Eğer bu şekilde bir dönüş sağlanamazsa bebeğin bu çıkıntıları aşması zor olur. Bu durum nadir olarak gerçekleşiyor olsa da doğum kanalında sıkıştırmaya neden olduğu için sezeryan gerektirir.
Vakum/Forseps Uygulamasının Başarısız Olması
Doğumun ikinci evresinde bebeğin dışarı çıkabilmesi için vakum uygulamasına başvurulabilir. Bebeğin daha rahat bir şekilde doğum kanalından çıkabilmesi için gerçekleştirilen vakum işlemi de başarısız olduğunda sezeryan için hazırlıkların acil olarak gerçekleştirilmesi gerekir. Özellikle kordon sarkması gibi durumlarda bebeğin kordona dolaşmadan çıkması için vakuma başvurulabilir, ama bu işlemin sonuçsuz kalması sonrasında bebeğin boğulmaması için yüksek bir hızda ameliyathanenin hazırlanarak sezeryan işleminin gerçekleştirilmesi sağlanır.