Süt Rekabeti
Biz kadınlar iyiyiz, güzeliz ama zaman zaman akla gelmeyecek konuları rekabet malzemesi yapmaya da bayılıyoruz. Öyle ki bebekler için hayati önem taşıyan anne sütü dahi zaman zaman bu rekabetin konusu olabiliyor. Vücutta prolaktin hormonunun salgılanması sonucu ortaya çıkan bu mucizevi sıvı, maalesef ki tüm annelere eşit olarak dağıtılmamış… İşte rekabet de tam olarak bu noktada başlıyor.
Doğum sonrası ziyaretinize gelen yakın akrabanın gözlerini kısarak, “Açlıktan ağlıyor bu çocuk, sütün yetmiyor” demesiyle başlayan kabus, sizinle aynı zamanda anne olanların sütün fazlalığından yaşadıkları göğüs ağrıları ve kıyafetlerinin dahi ıslanmasına neden olan süt taşması hikayeleriyle sürüp gidiyor. Size ise boşluktan ve pörsümüş göğüsleriniz ve açlıktan ağlayan minik yavrunuzla çaresizlik çukurlarında yuvarlanmaktan başka bir seçenek kalmıyor. Bu durum karşısında ise pek çoğumuz aynı tepkiyi veriyor; yemek, yemek ve daha çok yemek… Ne de olsa kadınlığımızı ispatlamak için sütümüzü arttırmak zorundayız, o zaman gelsin tahin helvaları, gitsin tabak tabak börülceler…
Netice mi? Gıdaların süt artışı üzerindeki etkisi malum, ancak her gıdanın herkeste aynı sonucu verdiğini de söyleyemeyiz. Bu süreçte sütünüz az olduğu için kendinizi hırpalamak stresi arttırarak sütü azaltmaktan başka bir işe yaramaz. Tabi bir de süt arttırmak için yemekte de ölçüyü kaçırmamak gerekiyor ki sonrasında fazla kilolarla başımız derde girmesin. Küçük bir tüyo isterseniz, anne süt artışını en çok etkileyenlerin başında su tüketimi geliyor.
Peki ne yapalım…. Siz her zaman olduğu gibi soğuk kanlılığınızı korumaya devam edin ve unutmayın ki daha fazla anne sütü, sizi ne daha iyi bir kadın ne de daha iyi bir anne yapar. Sizin için yavrunuz, yavrunuz için de siz en büyük hediyesiniz.
Bunun anlamsız kaygılar ve sıkıntılarla gölgelemesine asla izin vermeyin!