Yumurtalık Kanseri Nedenleri
Kanserin en tehlikeli türlerinden biri olan yumurtalık kanseri yapılan araştırmalara göre her 70 kadından birinde görülmektedir. Hastalık ilk zamanlarda belirti vermediğinden erken teşhis edilmesi zordur. Genellikle menopozdan sonra görülen yumurtalık kanseri bazı durumlarda hiç doğum yapmamış genç kadınlarda da görülebilir. Erken teşhis edilmediği takdirde yumurtalık kanserine yol açan tümörler giderek büyür ve aşırı ağrılı bir duruma gelebilir. Ayrıca bu kötü huylu tümörlerin salgıladığı asit içeren sıvılar karnın aşırı şekilde şişmesine neden olabilir.
Yumurtalık Kanseri Belirtileri
Başlangıçta herhangi bir belirti vermeyen yumurtalık kanseri biraz ilerledikten sonra karın bölgesinde hazımsızlık ve doygunluk hissi, karın altında ağrı gibi belirtileri gösterir. Hastalığın asıl teşhisi ise alt karın muayenesinde ve jinekolojik muayenede yapılır. Bu kontrollerde yumurtalıklarda bir kitle fark edilirse bu kitlenin en doğru teşhisi için ultrasonografi gibi kalın bağırsak, böbrekler ve alt üreter sistemin görüntülenebileceği röntgen ve görüntüleme cihazları ile kontroller yapılmalıdır. Bazı gerekli durumlarda ise laparoskopi yani karın bölgesinden kesi yapılarak tümörden küçük bir parça alınarak incelemeye gönderilir.
Yumurtalık Kanseri Tanısı
Özellikle aile de daha önce yumurtalık kanserine yakalanmış bireyler varsa risk artmaktadır. Bu nedenle transvajinal ultrasonografi ile vajina bölgesinin incelenmesinin ve kan testi taramasının yapılması risk taşıyan gruplarda hastalığın erken tanısı için çok önemlidir. Kan tahlilinde yumurtalık kanseri teşhisi CA-125 düzey ölçümü ile yapılır. Yumurtalık kanseri olan kadınlarda bu protein değerinin kandaki seviyesi artar. Ancak bu değer bazı başa rahatsızlıklarda da yüksek çıkabilir ya da bazı yumurtalık kanseri hastalarında bu değer artış göstermeyebilir. Bu nedenler bu testin sonucuna bağlı olarak yapılacak diğer tetkikler ile hastalığın tam teşhisi konulmalıdır.
Tanı için Kullanılan Görüntüleme Yöntemleri
- Bu yöntemlerin başında BT yani bilgisayarlı tomografi gelmektedir. X ışınlarının vücudun etrafından dönmesiyle yapılan görüntülemeler bilgisayar ortamına aktarılır. Böylece organların detaylı görünümü elde edilmiş olur.
- MR yani manyetik rezonans görüntüleme ise X ışınları yerine manyetik alanla yapılan bir görüntüleme sistemidir. Manyetik alana giren vücudun herhangi bir bölümünün detaylı görüntüsünü verir.
- Ultrasonografi ise ses dalgaları ile yapılan bir görüntüleme sistemidir. Prob adı verilen aletten yayılan ses dalgalarının organlardan tekrar yankılanması sonucu ile oluşan görüntüler bilgisayarlı ortama aktarılarak inceleme yapılır.
- Renkli doppler ise diğer bir görüntüleme sistemidir. Bu yöntem yumurtalıkların ne kadar kanlandığını gösterir. Yumurtalık kanserinde damarların yumurtalıklara taşıdığı kan daha fazladır.
Bu nedenle sadece kan testinin yapılması tanı için yeterli değildir. Bütün bu incelemeler yapılmalı ve tümörden alınan parçanın patolojik inceleme sonucu tanısı konmalıdır.
Hastalığın Gelişimi ve Yayılması Durumu
Diğer kanser türlerinde de olduğu gibi yumurtalık kanseri gelişimi de tümörlerin türlerine bağlı olarak değişir. Yumurtalıklarda ise değişik yapılarda olan bolca hücre bulunmaktadır. Bu da hastalığın gelişimini farklılaştırabilir. Yumurtalığın üzerindeki dokuda meydana gelen tümörler en sık görülen türlerdir. Bu hastalığın yayılması da yüzeysel olarak gerçekleşir. Genellikle bu kanser hücreleri diğer organların da yüzey kısımlarına tutunarak yayılır. Tümörün tiplerine bağlı olarak karaciğer ve dalak yüzeyi, barsak ve karın yüzeyin gibi bölgelere yayılabilir.
Yumurtalık Kanseri Tedavisi
Cerrahi Müdahale: Batın bölgesinin kesilmesi ile yapılan müdahalede batın içinde sıvı yayılımı varsa bu sıvıdan mutlaka örnek alınır ve bununla birlikte çıkarılan kitle patolojik incelemeye gönderilir. Eğer müdahale sırasında tümörün kötü huylu olduğu saptanırsa müdahaleye devam edilir. Çünkü batın bölgesinde kalan en ufak bir tümör parçası hasta için tehlike oluşturur.
Eğer tümör tek bir yumurtalıktaysa doğurganlığın devam etmesi için diğer yumurtalık ve rahim bölgesine zarar vermeden tümör temizlenir ve risk taşıyan lenf dokuları da alınır. Doğurganlığın korunmasının istenmemesi durumlarında ise daha sonra olumsuz bir durum ortaya çıkmaması için yumurtalıkların ikisi de alınır.
Kemoterapi (İlaç Tedavisi): Ameliyattan sonra tümörün tamamının alındığı durumlarda genellikle 3 ilaç bir arada olarak uygulanır. Kemoterapi uygulamasından sonra genellikle tümör küçülme gösterir. Ancak tedavi tam yapılmaz ise 1-2 yıl sonra bağışıklık sistemi ilaçlara karşı direnç sağladığı için hastalık yeniden nüksedebilir. Bu durumda kemoterapi ikinci kez farklı ilaçlar kullanılarak uygulanır.
Radyasyon: Ameliyatla tümörün hepsinin temizlenemediği durumlarda radyasyon yani ışın tedavisi devreye girer. Bu da tümörün daha fazla küçülmesini sağlayarak kemoterapinin daha başarılı olmasını sağlar.