Zihinsel İstismar

Darp ve çeşitli yollar ile yapılan fiziksel istismarın yanı sıra çocuklara yapılan bir diğer kötülükte zihinsel istismardır. Çocuğun anne-babasına karşı çıktığı durumlarda yapılan ilk iş onu en sevdiği şeyler ile tehdit etmektir. Bunun yanı sıra annelerin yaptığı bir diğer zihinsel istismarda çocuğu sadece kendini sevmeye yönelik doldurmasıdır. Babasına karşı mesafeli büyüyen çocuğu ilerideki zamanlarda daha büyük sorunlar ile karşılaşacağı unutulmamalıdır.

Yaşantımız içerisinde hemen hepimizin maruz kaldığı bir durum var ki, buna zihinsel istismar diyoruz. Toplum içerisinde birçok kişi çeşitli sebeplerden ötürü şiddete, darba maruz kalabiliyor. Bedensel olan her durum kısa sürede fark edilebilirken, yaşanan olumsuz olaylar sonrasında zihinde kalan izler ne yazık ki fark edilemiyor ve bunun tedavi süreci de oldukça zor geçiyor. Her yaştan, her statüden birçok kişi zihinsel istismar olarak adlandırdığımız duygusal bir şiddet altında. Peki, zihinsel istismar dediğimiz bu unsur nedir, çocuklar üzerinde nasıl bir etkisi vardır, gelin birlikte bakalım.

Tehditler Savuruyoruz!

Çocuklarda zihinsel istismar çok daha kolay gelişim sağlıyor. En basitinden çocuğunuzun yapmasını istemediğiniz bir davranıştan vazgeçmesini istediğinizde “Bunu bir daha yaparsan seni parka götürmem!” ve türevleri şeklinde tehditler sunuyor olabilirsiniz. İşin içerisinde bir de sevgi tehdidi girdiğinde durum daha da zorlu hale geliyor. Çocuğunuzun alışkanlıklarından vazgeçmesini isterken onu sevginizle tehdit etmeniz kendisine olan güvenini kaybetmesine neden olurken, yaşattığı zihinsel istismar uzun süreli psikolojik sorunlar yaşamasına neden olabilir.

zihinsel istismar

En Çok Beni Sevsin İstiyoruz

Annelerin en çok yaptığı hatalardan biri çocuklarına anne sevgisi empoze etmeye çalışmalarıdır. Çocuk elbette ki annesini sever, ama bizler bu durumu ‘en çok beni seveceksin’ formuna sokarsak olumsuz sonuçlar doğurabilir. Çocuğunuzla ilgilenirken onun sevgisini diğerlerinden kıskanmak yerine herkesi sevmeyi öğretmesini sağlamalısınız. Özellikle size bağlılığını artırmak için “Evden gider ve bir daha hiç gelmem”, “Seni bir daha hiç sevmem” gibi tehditler annelerin çocuklarını eğitirken annelerin masum tehditleri gibi gözükse de, çocukların zihninde derin izler bırakabiliyor.

Dövmekle Tehdit Ediyoruz

Çocuklarınızın istediğiniz davranışları sergilemesi için konuşmak, onu anlamaya çalışmak ve anlatmak yerine dayakla tehdidi tercih ediyorsanız işleri zorlaştırıyorsunuz. Çocuklarınıza dayağı öğretmemeli, onu dövmekle tehdit etmemelisiniz. Özellikle sosyal ortamlarda, başka bireylerin yanında çocuklarınızı dövmek ya da dövmekle tehdit etmek onların küçük dünyasına büyük yaralar açar ve zihinsel istismar özgüven eksikliği yaşamalarına neden olur.

Sözlerle Yaralıyoruz

Çocuklarınızın sağlıklı bireyler olarak yetişmesini istiyorsanız kullandığınız kelimelere dikkat etmelisiniz. Onları istemeden de olsa sözlerinizle yaralayabilir, beden dilinizle farkında olmadan psikolojik sorunlar yaşamasına neden olabilirsiniz. Çocuklarınız hakkında konuşurken olumsuz tabirlerden mümkün olduğunca uzaklaşın. Onun için ‘başarısız’, ‘işe yaramaz’, ‘adam olmaz’ ve bunlar gibi tabirleri kullandığınızda kendisini ister istemez o şekilde hissedecek ve sizin ona olan sevginizden de şüphe duyacaktır. Onun kişilik zeminini olumsuz etkilemek istemiyorsanız özellikle başkalarına ondan bahsederken olumsuz cümleler kullanmaktan, onur kırıcı sözler sarf etmekten vazgeçin. 5 yaşında bir çocuğun sizin sözlerinizi anlamadığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Kendi ruh dünyasında sözlerinize farklı şekiller veren çocuklar sağlıklı bir birey olarak yetişmekten uzaklaşacaktır.

Kıyaslıyoruz

Ebeveynlerin çocuklarına yaptığı olumsuz davranışlardan biri de kıyaslamak. Özellikle eğitimi yönünden kıyaslanmaları çocuklarda sevgisizliğe neden olurken kendisini kötü hissettirir. Sınıf arkadaşlarıyla ya da aynı yaşta olduğu diğer çocuklarla kıyaslamak, onların başarılı, iyi, güzel olduğunu söylerken kendi çocuğunuz için bunların aksi durumları yansıtmak onun zihninde büyük sorunlar yaratır. Çocuklarınız için bir idol belirleyebilir, başarılı ve takdir edilen birini örnek olarak gösterebilirsiniz. Bu onun için de bir hedef olur, ama kıyaslama yapmak, sürekli olarak kendi çocuğunuzun diğerlerinden aşağıda bulunduğunu düşündürmek özgüvenini alt üst eder. Sadece çocukluk değil, yetişkinlik döneminde de bu kıyaslamaların olumsuz etkilerini yaşayan bireyler söz konusuyken, kendinize yapılmasını istemediğiniz hiçbir şeyi çocuklarınıza karşı uygulamamalısınız. Çocuklarınızın mutlu, sağlıklı ve başarılı bir birey olarak yoluna devam edebilmesi için daha sık empati yapmaya çalışın.